Trias
251.4 myö- 205.1 myö
Pangea bir bütün halinde
İklim karasal ve sert
Yok oluşun ardından deniz yaşamının ve karasal yaşamın yeniden
çeşitlenmesi
İlk dinozorlar, ilk memeliler ve pek çok yeni sürüngen grubunun ortaya
çıkıp, farklı ekosistemlere yerleşmesi
Mercanların ve Belemnitlerin ortaya çıkması
Trias yaşamından bir manzara
Triasta Permiyen yok oluşundan kurtulmayı başaran az sayı ve çeşitlilikteki canlı grubu, uyumsal açılımla boşalan ekosistemlere yayılır. Bu nedenle Trias yaşamı, Paleozoiğin canlıları ile Mezozoiğin canlıları arasında bir geçiş dönemidir.
Bu dönemde deniz omurgasızları büyük oranda modern biçimlerine kavuşur ve Mezozoik denizleri -baskın yırtıcıları hariç- az çok tanıdık bir biçim alır. Bitki yaşamında açık tohumlularının ve özellikle kozalaklı bitkilerin baskınlığı giderek artar. Karasal ekosistemlerde omurgalıların baskınlığı Permiyende, olduğu gibi devam eder. Yok oluştan kurtulabilen az sayıdaki terapsit, Labyrinthodont iki yaşamlı ve Archosaurslar çeşitlenir. Mezozoiğin geri kalanına damgasını vuracak olan dinozorlar henüz çok çeşitli değildir. Dönemin sonuna doğru ilk memeliler ve timsahlar ortaya çıkar.
Trias Deniz Yaşamı
Trias deniz yaşamından bir manzara
Permiyen yok oluşundan kurtulmayı başaran gruplar, Triasta uyumsal açılımla yeniden yaygınlaşır. Dallı bacaklılar, ammonoyitler ve midyeler yaygınlaşarak Trias denizlerinin baskın omurgasız grupları olur. Triasa sağ olarak ulaşan tek ammonoyit grubu olan Ceratitesler, dönemin en çeşitli ve baskın omurgasızlarıydı. Bu dönemde ammonoyitlere mürekkep balığı benzeri biçimler de eklenir, bunlardan Belemnitler Jurada yaygınlaşır.
Paleozoikten gelenlerin çeşitliklerini artırmasının yanı sıra, bu dönemde omurgasızların en modern grupları da ortaya çıkar. Planktonik foraminiferler, Radiolaryalarla birlikte, fitoplanktonlardan Dinoflagellatlar da bu dönemde ortaya çıkan bir hücreli gruplarıdır. Derisi dikenliler çeşitliliklerini bir ölçüde artırırken modern mercanlar ilk kez Tetis'te ortaya çıkar. Bu yeni gruplarla birlikte deniz yaşamı günümüzdekine oldukça benzer bir duruma gelir. Bu omurgasız gruplarıyla birlikte köpek balıkları ve ışın yüzgeçli kemikli balıklar da çeşitlenir ve günümüzdekilere benzer biçimler kazanır. Tetis, mercan resiflerinin yayılmasıyla tropik bir denize dönüşür.
Foraminifer
Dinoflagella mikrofosilleri
Trias denizlerinin günümüzden en büyük farkı, baskın yırtıcı gruplarıydı. Permiyenden bu yana karalarda üstünlüğü ele geçiren sürüngenlerin bir kısmı sucul yaşama uyum sağlayarak, besin piramidinin en üstüne oturdu. Bugün balina yunus gibi deniz memelilerinin işgal ettiği bu nişleri, Mezozoiğin boyunca dev deniz sürüngenleri dolduracaktı.
Geç Triasta ortaya çıkan ichthyosaurslar yani "Balık Sürüngenler" deniz yaşamına en iyi uyum sağlamış sürüngen grubuydu. Triasta küçük boyutlarda, balıktan daha çok sürüngene benzeyen ichthyosaurslar, Jura ve Kretasede büyük boyutlara ulaşacak balık -daha çok yunus- benzeri biçimler alacaktı. Bu durum daralan evrimin en iyi örneklerinden biridir. Ichthyosaurslar deniz yaşamına tam uyum sağlamıştı. Tüm diğer deniz sürüngenleri gibi akciğerleriyle solunum yapıyor ve nefes almak için su yüzüne çıkıyorlardı. Ancak kara ile hiçbir bağlantıları yoktu. Bazı ichthyosaurs fosillerinin rahminde anneleriyle birlikte fosilleşmiş ichthyosaurs embriyoları bulunması üremek için bile karaya dönmediklerini gösteriyor. İchthyosaurslar tıpkı yunuslar gibi suda doğup, suda ölüyordu.
Plesiosaurslar da ilk kez Triasta ortaya çıkar. Uzun boyunlu, dört yüzgeçli ve kısa bir kuyruğa sahip olan Plesiosaursların sucul yaşama uyumları, ichthyosaurslara oranla daha azdı. Bunların sığ sularda yaşadıkları ve zaman zaman kaplumbağalar gibi yumurtlamak için karaya çıktıkları düşünülüyor. Plesiosaursların iki farklı grubu vardır: Uzun boyunlu ve küçük kafalı Plesiosaurslar ve daha kısa ve güçlü boyunlarının sonunda irice bir kafa taşıyan Pliosaurslar.
Bunlardan başka, Trias denizlerinde pek çok farklı sucul sürüngenin yanı sıra, kaplumbağaların ve timsahların ilk biçimleri de yaşıyordu.
Nothosaurus
Archosaurslar Mezozoiğin baskın sürüngen grubu olurken, Anapsit sürüngenler olan kaplumbağalar da ilk kez Triasta ortaya çıktı. Trias kaplumbağaları günümüz kaplumbağalarınınkinden çok da farklı olmayan bir yaşam sürüyordu. Zamanlarının çoğunu suda geçiren bu hayvanlar üremek üzere karaya çıkıyordu. Trias kaplumbağalarının günümüzdekilerden en büyük farkı dişlerinin olmasıydı. Bilinen ilk kaplumbağa Proganochelys'di.
Proganochelys
Trias Kara Yaşamı
Trias Bitki yaşamı
Triasın baskın bitki grubu açık tohumlular, özellikle kozalaklı bitkilerdi. İlk gerçek kozalaklı bitkiler Pangea'nın kuzeyindeki kurak bölgelerde ortaya çıktı. Araucarioxylon, Erken Triasa ait bir kozalaklı bitkidir. Karboniferde ortaya çıkan palmiye benzeri açık tohumlu bitkiler olan sikatlar, bu dönemde yaygınlaşıp floranın önemli bir parçası olur. Triasın kurak ikliminde eğreltiler, at kuyrukları ve kibrit otları gibi sporlu bitkiler çok başarılı değildi.
Sikat
Permiyen florasının başlıca üyeleri tohumlu eğrelti Dicroidium, kozalaklılardan Voltziaceae, Lebachiaceae, sikatlar, ginkolar ve bennettitalelerdi. Pangea'nın farklı bölgelerinde farklı bileşimlerde floralar bulunuyordu. Dicroidium Gondvana'nın tamamına yayılmış, pek çok farklı ortama uyum sağlamıştı. Bazı bölgelerde Dicroidium tek bitki cinsiydi.. Bol yağış alan Lavrasya'da ise ilkel kozalaklı bitkilerin karışımından oluşan bir flora hakim, ağaç eğreltiler ve ginkoların oluşturduğu ormanlar yaygındı. Bu ormanların tabanında zengin bir eğrelti örtüsü bulunuyordu. Ekvatorun kurak bölgelerinde seyrek kozalaklı ve sikat ormanları vardı.
Bennettitale
Trias Kara Hayvanları
Triasın başında baskın karasal canlılar, Permiyen yok oluşundan kurtulup çeşitlenen terapsitlerdi. Terapsitlerden Dicynodontların sadece bir cinsi Permiyen yok oluşundan kurtulmayı başarır: Otçul bir dicynodont olan Lystrosurus, Erken Triasın en yaygın hayvanıydı. Dicynodontlar günümüzün geyik ve koyunlarına benzer bir nişi kullanıyordu. Bodur ve güçlü hayvanlar olan Dicynodontların en belirgin özelliği, kunduz dişine benzeyen iki uzun dişiydi. Dicynodontların dönemin başındaki başarıları fazla uzun sürmez, dinozorların ortaya çıkmasıyla ortadan kalkarlar.
Dicynodont
Permiyen yok oluşundan kurtulmayı başaran bir diğer terapsit grubu da Cynodontlardı. Cynodontların en önemli özelliği özelleşmiş dişlerinin bulunmasıydı. Cynodontlar bu özelleşmiş dişleri sayesinde yiyeceklerini pek çok sürüngenden göre çok daha verimli bir şekilde çiğniyordu. Cydontaların memelilerin atası olduğu düşünülüyor. Çünkü memelileri diğer omurgalılardan ayıran önemli özelliklerden biri, özelleşmiş dişlere sahip olmalarıdır. Bazı Cynodontların sakalları olduğuna dair kanıtlar var. Bu kürklerinin de olduğunun dolayısıyla da sıcak kanlı olabileceklerinin bir işareti.
Cynognathus
Bu dönemde soğuk kanlı Archosaurslar, kurak iklime daha iyi uyum sağlayabildiğinden, sıcak kanlı Terapsitlere karşı baskın duruma geldi. Triasın Archosaursları daha çok Permiyenden gelen sürüngenlerdi. Fakat dönemin sonuna kadar hızla gelişip, çeşitlenen Archosaurslar, çok farklı biçimler geliştirdi. Tüm Mezozoik boyunca yeryüzü yaşamına hükmedecek olan sürüngen grupları, bu dönemde ortaya çıkıp yeni nişlerine yerleşti. Triasın sonlarına doğru hepsi de Archosaurs olan timsahlar, Pterosaurslar, sucul sürüngenler ve dinozorlar ortaya çıktı. Timsah benzeri canlılar ilk kez Triasta ortaya çıktı. Fakat gerçek timsahlar ancak Jurada ortaya çıkacaktı. Trias timsahlarının modern timsahlardan farklı biçimleri ve yaşam tarzları vardı. Modern timsahlardan daha uzun bacakları olan Mezozoik timsahları karada daha uzun zaman geçiriyordu. Bunlar hızlı koşucuydu ve kalça kemiklerinin yapısından anlaşıldığına göre de iki ayaklarının üzerinde koşuyorlardı. Timsahların, karasal yaşamın diðer büyük etçilleriyle rekabet etmek yerine, yarı sucul bir yaşama uyum sağlamayı yeğlediği düşünülüyor.
Trias timsahı
Jura ve Kretasede gökyüzünün hakimi olacak Pterosaurslar, "Kanatlı sürüngenler" de ilk kez Geç Triasta ortaya çıkar. Pterosaurslar dinozorlarla oldukça yakından akraba olsa da "dinozor" değildiler.
Pterosaurs
Çok önemli olmasalar da Lagosuchidae ailesi ve benzeri ilkin dinozorlar Triasta ortaya çıkar. Bu ilkin dinozorların arasında Archaeopteryx'in olası atası Pseudosuchia da vardı.
İlkin dinozorlar Trias döneminde ortaya çıktı
Archosaurs sürüngenler yayılıp çeşitlenirken Archosaurs olmayan pek çok küçük kertenkele benzeri sürüngen de Triasta ortaya çıktı: İlk kaplumbağalar, sphenodonlar ve ilk gerçek kertenkeleler.
Triasın sonlarında ilk gerçek memeliler de ortaya çıkar. Megazostrodon bu ilkin memelilere iyi bir örnektir. 1.5 cm boyunda 20-30 gram ağırlığındaki bu hayvanın, gececil olduğu düşünülüyor. İlkin memelilerin hepsi oldukça küçük, kemirgen benzeri hayvanlardı. Dinozorlar ve diğer sürüngen rakiplerle rekabetten kaçınmak üzere, gececil bir yaşam biçimini seçen Trias hakkında çok az şey biliniyor.
Megazostrodon
İlkin memeliler
Trias Dünyası
Permiyende oluşumu tamamlanan Pangea kıtası, Trias boyunca da varlığını sürdürür. Permiyende dağ oluşumuyla yükselen bölgeler bu dönemde büyük oranda erozyona uğrar. Yer yer volkan patlamaları yaşanır ve büyük lav akıntıları olur. Bu dönemde Tetis denizi Pangea'nın ekvatoral bölgesinde bir iç deniz olarak bulunurken, Pantalassa okyanusu gezegenin geri kalanını kaplar. Dönem ilerledikçe Pangea'yı oluşturan kıtalar birbirinden ayrılmaya başlar. Tetis Pangea'yı doğudan istila ederek Gondvana ve Lavrasya kıtalarını birbirinden ayırır. Kuzey Amerika ve Avrupa kuzeye doğru hareket etmeye başlar. Gondvana'nın parçaları olan Kuzey Amerika ve Afrika birbirinden uzaklaştıkça ikisi arasında yarık vadiler oluşur.
Triasın başında dünya
Triasın sonunda dünya
Trias İklimi
Permiyenden miras kalan, iklimsel farklılıkların oldukça belirgin olduğu kurak ve karasal iklim Trias boyunca da devam eder. Mevsimler aşırı yağışlı ve aşırı kurak dönemler şeklinde yaşanır. Pangea'nın iç kesimleri ise aşırı kurak hatta çöl benzeri bir durumdaydı. Bitkiler sadece yağış olan kıyı bölgelerinde yaygındı. Yeryüzünde tek bir kara parçası olmasına rağmen, Pangea'nın farklı bölgelerinde oldukça farklı bitkiler baskındı. Bol yağış alan kuzey ve güney Pangea'da geniş yapraklı sık ormanlar yaygınken kurak ekvatoral bölgelerde seyrek ormanlar vardı.
Triasın Sonu
Triasın sonunda nedeni henüz bilinmeyen bir kitlesel yok oluş yaşandı. Bir gök cisminin yeryüzüne çarpması, deniz seviyesindeki deðişimler ya da küresel soðumanın böyle bir yok oluşa neden olabileceði ileri sürülüyor. Yok oluşta tüm hayvan ailelerinin % 35 i yok oldu. Deniz canlısı cinslerinin %50'si yok oldu. Kafadanbacaklılar ve midyeler yok oluştan en fazla etkilen hayvanlardı. Süngerler, salyangozlar, konodontlar ve dallı bacaklılarda ciddi biçimde zarar gördü. Labyrinthodont iki yaşamlılar ve konodontlar tamamen, ammonoyit kafadan bacaklıların biri hariç tüm aileleri, pek çok sürüngen takımı, kaplumbaðalar hariç anapsitlerin tamamı, sucul sürüngenlerden plakodontlar, Nothosaurslar, memeliler hariç terapsitler ve ilkin dinozorların çoðu yok oldu. Yok oluştan sonra dinozorların yeni biçimleri evrimleşerek 150 milyon yıl sürecek olan hanedanlarını kurdular.